Öfke (kızgınlık): Engellenme, kısıtlanma, emeline ulaşamama, başaramama, becerememe, haksızlığa uğrama gibi durumlarda bireyin yaşadığı bir duygudur, tıpkı sevinç, üzüntü, korku gibi. Öfke nöbeti ise, bireyin yaşadığı öfkenin göstergesi olan tepkilerdir. Herkes öfke yaşayabilir ancak herkes öfke nöbeti yaşamaz.
Engellenme, kısıtlanma, isteğine ulaşamama, başaramama, becerememe, haksızlığa uğrama hallerinde, kızgınlıktan küçük çocuğun ağlaması, bağırması, tepinmesi, elindekini fırlatması, yanındakine vurması, onu itmesi-ısırması-tokatlaması-tekmelemesi, kendini yere atması, yere kapanması, kafasının gerisini kasten yere çarpması, alnını sivri bir köşeye vurması; ergenin kapıları çarpması, elindeki telefonu fırlatması, kapı ve camları yumruklaması, bileklerini çizmesi; yetişkinin ürkütecek kadar bağırması, cezalar savurması, çevresindekilere rastgele vurması, eline geçirdiğini kırması…..kendini durduramadan bu tepkileri sürdürmesi öfke nöbetidir. Öfke nöbetleri genelde izleyenleri ürkütür, anne babalarda panik yaratır.
Çünkü çocuk/ergen, öfke nöbeti geçirirken çevresindekilere ve kendine zarar verdiğini fark etmez. Kriz sırasında morarır, damarları şişer, nefes alışı değişir, kusar, sakinleşemeyecek izlenimini verir. Anne, baba bu görüntü karşısında korkar, çocuğa bir şey olacak endişesine kapılır. Anne, baba “Çikolata vermedik diye çocuk ne hale geldi? Melek gibi çocuğumun içine sanki şeytan girdi.” veya “Çocuğum aniden canavara dönüştü.” diyerek krizi açıklamaya çalışırlar. Gerçekten de 2 dakika önceki sakin çocuk gitmiştir, yerine zaptedilmesi imkansız gibi görünen bir çocuk gelmiştir.Öfkenin krize dönüşmesi birkaç saniyede gerçekleşir, aileyi şaşkına çevirir. Kriz bazen çok kısa sürer, bazen de bitmeyecek kadar uzun görünür.
Kriz, bazen babanın televizyonu kapatmasıyla başlar ancak çocuk gider annesini ısırır, anne banyo saati diyerek çocuğunu yıkamak ister çocuk o arada gider kardeşinin canını yakar onu ağlatır, aradığı arkadaşına ulaşamamıştır telefonu kırar, gün içinde gol atamamıştır veya gol yemiştir veya bilgisayar oyununda istediği puana ulaşamamıştır, akşam yemek sofrasını dağıtır.
Öfkenin nedeni, hatta hedefi kim olursa olsun, alevlenme süratli, patlama da yıkıcı olduğundan, anne babanın kriz halinde ne yapacağını önceden planlamış olmalıdır.
Her aile çocuğuna (öfke krizinden bağımsız olarak) oyunda, ilişkide, etkinlikte temel kuralın: ‘kendine, karşısındakine ve eşyaya zarar vermemek‘ olduğunu öğretmelidir.
Öfke krizi sırasında yetişkinin yapması gereken ilk iş çocuğun kendine zarar vermesini durdurmak, yanındakilere zarar vermesini engellemek, zarar görenleri de emniyete almaktır. Bu da çocuğu kucaklamak, zarar göremeyeceği ve zarar veremeyeceği bir yere götürmekle olabilir.
Peki çocuğu güven altına aldıktan ve zarar görmesini engelledikten sonra yetişkinin yapması gerekenler şunlardır:
Çocuğa bağırmamak, derin bir nefes almak, sakin, sabırlı ve soğukkanlı davranmak, çocukla göz hizasına gelmek, ona ciddi bir bakış atmak, alçak ama sevimsiz bir ses tonu ile çok kısa konuşmak, duygusunu anladığınızı söylemek ancak davranıştan hoşlanmadığınızı eklemek, hem onun sakinleşmesini hem de sizin sakinleşmenizi beklemektir.
Çocuk bu hatalı davranışını ve öfke krizini sık tekrarlarsa, anne/baba çocuğuna hatasının sonuçlarını yaşatmalıdır. Hatasının sonucunu yaşatmak, bir süre onunla mesafeli davranmak (bu küsmek değil), bir sonraki planından mahrum kılmak, birlikte oynamakta oldukları oyunu sonlandırmak, birlikte yaptıkları sohbeti bitirmektir. Anne/babanın bu ilgisizliğine her çocuk tahammül edemez, kimisi ağlar özür diler, öpülmek kucaklanmak ister, cilve yapar, şirinlikler yapar, kimisi de krizinde direnir. Anne/baba “Seni seviyorum, seni affettim ama bana vurmandan hoşlanmıyorum, acıyor, şimdi biraz sakinleşmeye ihtiyacım var diyerek, çocuğuna hemen boyun eğmemelidir.
En sık ve en şiddetli öfke nöbetleri 2 yaşında, 6 yaşında ve buluğ dönemi ile ergenlikte görülür. Tabii her yaşta öfke krizi görülebilir, özellikle çocuk, aç, uykulu ve hasta olunca hafif krizler olabilir yaşayabilir.
Çocuğun bebeklikten çıktığı, birtakım beceriler kazandığı, her şeye hayır diyerek yetişkini durduğuna inandığı ve aklına koyduğunu yapmaya çalıştığı dönemdir. En yaygın cevapları: Yemeyeceğim, uyumayacağım, banyo istemiyorum… dur. Bunlardan biri ona zorla yaptırılırsa, kriz beliriverir.
Çocuğun bedensel, sosyal, zihinsel, dilsel becerilerinin atılım yaptığı, isteklerini ifade edebildiği, kendisine zorla hiçbir şey yaptırılamayacağını anladığı yaştır. Çocuk bu dönemde isteklerini nedenleri ile ifade eder: “Çikolata istiyorum çünkü seviyorum. Çünkü siz her akşam yiyorsunuz” veya. “Süt içmeyeceğim çünkü tokum, çünkü sevmiyorum.” Gibi tepkiler verir. Bu tepkiler şiddetten çok ağlama, şikayet etme, mızırdanma şeklindedir.
Bu dönemde zeka, dil, mantık, muhakeme pik yapar. Çocuk bu yaşta hak hukuk arayışındadır, yetişkini ikna etme çabasının işe yaradığını fark eder, kafa tutarak istediğini elde etmeye çalışır, dilini de çok iyi kullanır.Bu yaşta da krizle şiddet içerir.
Ön ergenlik belirtilerinin görüldüğü bu yaşta, çocuk isteklerinin dikkate alınmasını bekler, hakkını savunmak için mücadele eder, kendini anne baba ile eşit görür. İstediği yapılmadığında, ya anne babayı görevlerini yapmamakla tehdit eder ya da kendi sorumluluklarını aksatır.
Bu yaşta da çocuk kendini kontrol etmekte zorlanır.
Ergenlik öncesi, buluğ dönemi ve ergenlik, öfke nöbetlerinin yoğun ve şiddetli yaşandığı bir dönemlerdir. Kapı çarpma, kumanda fırlatma, anne-baba eşyasına zarar verme, saygısız konuşma ve saygısız davranma sıktır, öfke nöbetleri de kısa zamanda tırmanan patlama krizleri gibidir.
Son senelerde hem çocukların öfke nöbetlerinde artış var hem de bu nöbetlerde şiddet var. Geçmişte de çocuklar kapı çarpar, ellerindekini fırlatırlardı ancak krizler bu kadar sık, bu kadar şiddetli olmazdı ve daha kısa sürerdi. Yetişkine el kaldırma, saygısızlık oranı da çok düşüktü.
Nedenleri;
Ancak bütün ailelerde öfke nöbetlerinin sık ve şiddetli olduğu söylenemez. Sevgi, şefkat ve ilgi ile büyütülen çocuklarda, çocuk yetiştirme ilkelerinde anlaşan anne babaların çocuklarında. ailece bir arada olunan kısa zamanlarda ritüellere, kurallara, günlük programlara uygun verimli ve keyifli zaman geçirilen ailelerde, çocukların hak, sorumluluk ve sınırların mantıklı olduğu evlerde, öfke nöbetleri hem seyrek olur, hem zararsız olur, hem de kısa sürer.
Küçükler için:
Büyük çocuklar/ergenler için:
Yetişkinler/ anne babalar için:
* * * * * * * * * * * *
Uzmanlarımız ÇocukluDünya Yıllık Premium üyelerinden gelen soruları cevaplıyor. Hemen üye olun, sizin sorularınızı da cevaplayalım. Sadece eposta atmanız yeterli. Üye avantajlarını burada görebilirsiniz.
Öncelikle hizmetinizden ötürü çok teşekkür ederim.
Cevaplarınız benim için çok yararlı oluyor.
ilk defa dün içimde bir burukluk oldu kızıma karşı. 3,5 yaşında olan kızımla kreşten eve dönerken hava soğuk olduğu ve zaten hasta olduğu için çıkarıp, attığı montunu şapkasını giydirmek istedim. Tabii giymedi ve koşturdu. Yola doğru koştuğu için ve beni dinlemediği için koşarak yanına gittim ve bebek arabasına oturtup kemerini taktım. Bu duruma çok sinirlendi, açıkladım aslında tehlikeli olduğunu, önden koştuğunu, arabaların geldiğini buna rağmen çok sinirlendi. Ağladı, tekmeler attı, eve çıkınca beni odaya itti ve “sen burada kalacaksın, çıkmayacaksın” dedi, sonra sinirini alamadı “seni doktora götürücem, iğne olacaksın” dedi. Ne yapacağımı bilemedim, itaat ettim, uzandım, sert şekilde iğne yapmaya çalıştı, “kalk çabuk eve geri dönüyoruz” dedi, “sihirli değneğimle seni kaybedicem” dedi. Kaybolmuş gibi yaptım, çok sonra “gel sana çikolata vericem” dedi. Şimdi aklınıza onu odaya kapattığım gelecek ama asla böyle bir durum yok. Evimizde ağzımızdan ceza kelimesi dahi çıkmıyor. O kadar acımasız ve gaddar oldu ki o an şaşırdım inanamadım yada onu doktorla iğne ile de tehdit etmiyorum ya da gönlünü almak için yiyecek içecek te teklif etmiyorum. Bu süreci nasıl yönetmeliydim?
Eğitim Danışmanı – Pedagog Prof. Dr. Norma Razon: Merhabalar,
Öncelikle onu bebek arabasına oturtmakla çok doğru yapmışsınız, ya araba çarpsaydı?
Montunu şapkasını giymeyi reddetmiş, yanınızda yürümeyi reddetmiş, tehlikeye doğru koşmuş... Bağırmadan, çağırmadan, açıklayarak, bebek arabasına oturtmuşsunuz. En doğruyu yapmışsınız. Kızabilir, kendini engellenmiş hissedebilir, ağlayabilir, havaya tekmeler savurabilir ama size tekme atamaz, eve gelince sizi odaya itemez, sizi cezalandıramaz. Öfkelenebilir ama size öfkeli davranamaz, emir kipi ile konuşamaz.
Onun söylediği herşeyi oyun olarak kabul ettiğinizi vurgulayın. "Oyun olduğu için, bütün söylediklerini yaptım. Şakadan olduğu için yaptım" diyebilirsiniz. Canınızı acıttığı zaman oyunu durdurun, "Canımı acıtıyorsun, oyuna devam etmek istemiyorum" deyin. Oyunda ona körü körüne itaat etmek zorunda değilsiniz.
Çocuğunuzun çok öfkelendiğini hissettiğinizde "Şu anda çok kızgın olduğunu görüyorum, ne yaparsan rahatlarsın?" deyin. Size, kendine ve eşyaya zarar vermemek şart ile onu rahatlatan bir hareket yaptırabilirsiniz: yastığa vurmak, 3’e kadar saymak, derin nefes almak, yüzünü yıkamak, çekiçli bir oyunla oynamak, bir sepete topları fırlatmak... gibi.
Bu hareketleri evde görmüyor olabilir ama çizgi filmlerde görmüş olabilir ya da okulda arkadaşları ile oynarken öğrenmiş olabilir. Bu can acıtıcı hareketler, onun gaddar bir çocuk olduğunun göstergesi değildir.
Onunla değişik oyunlar oynayabilir, taklit oyunları kurgulayabilirsiniz (dramatizasyon, role playing). Bu oyunlarda iyi ve kötü karakterleri canlandırabilirsiniz. Vermek istediğiniz dersleri, ve mesajları oyuna katabilirsiniz.
Bundan sonraki hedefleriniz:
-Sözünüzü dinletmek (net, kısa talimat vermek, talimatın yerine geldiğinden emin olmak)
-Evin kurallarını belirlemek (gerekçelerini kısaca açıklamak, uyulmasını sağlamak)
-Size ve aile büyüklerine saygılı davranmasını sağlamak
-Sizlere saygısız davrandığında (bağırdığında, emir kipi ile konuştuğunda, agresif davrandığında) tavır koymak
-Hatasını sonucunu yaşatmak (Tavır koyduğunuzda, hatasını kısaca anlatmak, bağırmamak, küsmemek, mesafe koymak, oynuyorsanız oyunu sonlandırmak)
olmalıdır.
Bugün koyduğunuz bu hedeflere ulaşmanız, yarın sağlıklı bir anne çocuk ilişkisi geliştirmenizi sağlayacaktır.
Kolay gelsin
Başarılı bir şekilde güncellendi
Başarılı bir şekilde silindi
İşleminiz gerçekleştirilirken hata oluştu.