Konuşma seslerinin yanlış üretilmesi sonucu konuşma anlaşılırlığının bozulması anlamına gelen artikülasyon bozukluğu okul öncesi ve okul çağı çocuklarda sıkça görülmektedir.
Artikülasyon bozukluklarına örnek olarak /s/ sesini dilini dişlerinin arasına koyarak söyleme veya /r/ sesini söyleyemeyerek onun yerine /ğ/ veya /y/ söyleme verilebilir.
Artikülasyon bozuklukları işitme kaybı, damak yüksekliği, yarık dudak-damak, dil bağı, çene yapısındaki bozukluklar ve ortodontik problemler gibi yapısal sebeplerle olabilir. Yalnızca konuşma organlarının yanlış alışkanlıklarına bağlı olarak sesin yanlış yerleşmesi sonucu ya da saptanabilen herhangi bir neden olmaksızın da oluşabilir.
Artikülasyon terapisinde öncelikle standart testler ile söylenemeyen sesler tespit edilir. Daha sonra bu seslerin söylenmesine engel olan yapısal bir neden olup olmadığına bakmak için dil, dudak, damak ve diş yapılarının incelendiği oral-motor değerlendirme yapılır. Bu değerlendirmelerde dikkat çeken bir durum varsa aile kulak burun boğaz doktoru, ortodontist, odyolog vb. gerekli uzmanlara yönlendirilir. Daha sonra ses edinim sırasına göre önce gelişmesi gereken veya çocuğun daha kolay söyleyebileceği seslerden başlayarak terapi programı hazırlanır ve uygulanmaya başlanır.
Artikülasyon bozuklukları çocukların hem sosyal, hem duygusal hem de akademik gelişimlerine olumsuz etkilerde bulunabilir. Konuşma bozukluğu olan çocuklar söyledikleri başkaları tarafından anlaşılmadığı zaman konuşmaktan ve iletişim kurmaktan kaçınabilirler, kendilerine olan güvenleri azalabilir veya kendilerini ifade etmeye çalışırken hırçın tepkiler verebilirler. Anlaşılamadıkları için arkadaşları tarafından tercih edilmeyebilirler veya onlardan olumsuz geri bildirimler alabilirler. Okul döneminde seslerin arasındaki farkları algılamakta zorluk yaşayabilirler, okumayı öğrenmekte zorluk yaşayabilirler veya kendi söyledikleri gibi yanlış yazarak imla hataları yapabilirler.
Sesler belli bir sırayla edinilir. Bu gelişim bazı çocuklarda çok hızlı bir şekilde bazılarında ise daha geniş zaman diliminde olur. Bazı durumlarda beklenmesinde bir sakınca yokken bazı durumlarda müdahale edilmesi gerekebilir. Bazı hata işlemleri belirli yaş aralıklarında normal kabul edilebilirken bazıları belirli bir yaştan itibaren normalden sapma olarak değerlendirilir. Çocuğun konuşma özelliklerinin problem olarak kabul edilmesine ve gerekli önlemlerin zamanında alınmasına ise yapılan değerlendirme sonrasında karar verilebilir. Sorunun erken dönemde ele alınması hem yanlış üretimlerin iyice yerleşmesini engellemeye hem de sorunun çocuk üzerindeki olumsuz etkilerini azaltmaya yardımcı olur. Genel olarak bir zaman vermek gerekirse şöyle düşünülebilir:
Normal gelişen bir çocuğun 2 yaş civarı konuşmalarının yaklaşık %50’sinin ailesi dışındaki kişiler tarafından anlaşılıyor olması beklenir. 3 yaşına doğru bu yüzdenin %75’e, 4 yaş civarı ise %100 yaklaşması gerekir. 4 yaşına geldiği halde konuşma anlaşılırlığında hala bozukluk olan çocuklarda bir sorunun varlığından, konuşma bozukluğu olduğundan söz edilebilir. Bir istisna olarak en son edinilen seslerden biri olan /r/ sesi için 6 yaşına kadar beklenebilir. /r/ sesi bu yaşlara doğru kendiliğinden üretilmeye başlanabilir.
Eğer aileler çocuklarının konuşmasını yaşıtlarından farklı buluyorsa beklenmeden bir dil ve konuşma terapistinden danışmanlık almalıdır. Değerlendirme sonrasında çocuğun durumuna özgü yaklaşımlarla nasıl ve ne zaman hareket edileceği konusunda dil ve konuşma terapistleri gerekli önerilerde bulunur.
● Artikülasyon hataları yapan çocuğun taklidi yapılmamalıdır ve yanlış söylenen kelimeler çocuğun arkasından yanlış olarak tekrarlanmamalıdır.
● Doğru model olmak önemlidir.
● Ardından doğru ses vurgulanarak tekrarlanmalıdır ve doğru sesi duymasına yardımcı olunmalıdır.
● Terapi alınmaya başlanmışsa bu süreçte dil ve konuşma terapisti ile işbirliğine girilmeli, seanslar düzenli olarak takip edilmeli ve verilen ödevler tekrar edilerek çalışmaların pekiştirilmesine yardımcı olunmalıdır.
ÇocukluDünya Editörünün mesajı: Artikülasyon bozukluğu çocukların yaşlarına göre çıkarmaları beklenen bazı sesleri çıkaramamaları, çıkarırken sese eklemeler veya eksiltmeler yapması veya sesi çarpıtmasıdır. Çocukların genellikle 2 yaş civarından konuşmasının yarısının, 3 yaş civarında konuşmasının %75’inin ve 4 yaş civarı ise konuşmasının neredeyse tamamının anlaşılması beklenir. Fakat bu oranlarda belirgin bir fark varsa o zaman artikülasyon bozukluğundan bahsedilebilir.
Çocuklar dili öğrenirken bazı harfleri ve kelimeleri birbirine benzetebilir. Örnek vermek gerekirse kediye "tedi" diyebilir. Buna ek olarak bazı harfleri kısaltabilir. Örnek vermek gerekirse geldim yerine geldi diyebilir. Bu tarz oynamalar 3 yaşa kadar normaldir. Fakat 4 yaş itibariyle çocuğun bu kelime ve sesleri doğru kullanması beklenir. Eğer çocuk 3 yaşını geçmişse bu şekilde problemler devam ediyorsa artikülasyon bozukluğu olabilir.
Başarılı bir şekilde güncellendi
Başarılı bir şekilde silindi
İşleminiz gerçekleştirilirken hata oluştu.