Bebeğin kucakta olma ihtiyacının altında güvende hissetme ve destek alma arzusu yatar. Anne karnında geçirdiği uzun bir süre sonra yeni bir dünyaya merhaba diyen bebek yeni çevresine alışmak için zamana ihtiyaç duyar. Anne karnında amniyotik sıvı içinde, etrafı çevrili ve annenin sesini sürekli duyduğu bir ortamdan birçok uyaranın olduğu korunmasız hissettiği bir ortama geçen bebek bu uyaranlar fazla geldiğinde annenin korumasına ve rahatlatmasına ihtiyaç duyar. Ağlayan bebek kucağa alındığında güvende hisseder ve rahatlamalar. Doğumu takip eden aylarda ihtiyaç duyduğunda yanına giderek, dokunarak, yumuşak seslerle telkin edilerek ve kucağa alınarak sakinleştirilen bebek zamanla dünyanın güvenilir bir yer olduğunu öğrenir ve korkuları azalır. Bebek büyüdükçe ve çevresindeki yeni dünyayı öğrendikçe kucak ihtiyacı da azalmaya başlar.
Yeni doğan bebek ihtiyacı olduğu her an kucağa alınmasında bir sakınca yoktur. Aksine bu bebeğin rahatlamasını ve güven duygusunun gelişmesine yardımcı olur. Ebeveynlerin bebeğin istek ve ihtiyaçlarını iyi takip etmesi önemlidir. Bebek her ihtiyacını ağlayarak gösterir. Karnı acıktığında, bir yeri ağrıdığında ya da korktuğunda farklı şekillerde ağlar. Ebeveyn bir süre sonra bebeğin neden ağladığını anlamaya başlar, kucağa alınmaya ihtiyacı olmayan bebeği kucağa almaya gerek yoktur. Bazı bebekler kucağa alınmayı severken bazı bebekler de kucakta olmaktan çok fazla hoşlanmaz. Bebeğin tepkileri takip edilerek yaklaşılması önemlidir.
Bebeği yalnızca ağladığında ya da ihtiyaç duyduğunda kucağa almak da beklenmemeli gün içinde ebeveyn, bebek ile bağ kurmak, onu sevmek ve okşamak, göz teması kurmak için de kucağa almalıdır.
Bebek her ihtiyaç duyduğunda kucağa alınmalıdır ancak motor gelişimi için hareket etmeye de ihtiyacı vardır. Bu nedenle bebeğin uzun süreler kucakta tutulması bebeğin gelişimini olumsuz yönde etkileyebilir. Bebeğin sakinleştikten sonra kucaktan indirilmesi ya da gün içinde ebeveyn kucağa aldıktan ve kucakta vakit geçirdikten bir süre sonra oyun halısında veya yatakta aktivite, masaj ve jimnastik hareketleri yapabilirler. Bebeğin büyüdükçe kısa süreler de olsa güvenli bir alanda kendi kendine vakit geçirmesi de bağımsız olması için önemlidir.
Ebeveynlerin en büyük endişelerinden biri de ağladığında ve istediğinde kucağa alınan bebeğin şımarmasıdır. Ancak ihtiyacı karşılanan, sevildiğini ve güvende olduğunu hisseden bebek şımarmaz. Bebeklik döneminde ihtiyaç duyduğunda ve ebeveyn ile ilişki kurmaki ten temasıda bulunmak adına kucağa alınan bebeğin kucakta durma ihtiyacı yaşı büyüdükçe azalır. Yeterince kucağa alınmayan bebeğin ise kucak talebi çok daha uzun dönemler devam edebilir. Ebeveynlerin bebeğin şımarması ile ilgili kaygı duymasına gerek yoktur ancak bebeği kucaktan indirmemek de sakıncalıdır.
Bebeğin ağlar ağlamaz kucağa almak yerine önce hızlı bir şekilde ihtiyacını belirlemek, karnı acıktıysa doyurmak, altının değişmesi gerekiyorsa değiştirmek gibi müdahaleleri yapmak ve bebeği rahatlatmak ilk adım olmalıdır. Kucak isteyen bebeği ten teması, elini tutmak, yüzünü vücudu okşamak gibi temaslarla sakinleştirmeye çalışmak da başka bir yöntemdir. Bunların yapılmasına rağmen bebek sakinleşmiyorsa kucağa alınmalıdır. Çocuğun kendi kendini sakinleştirmeyi öğrenmesi gerekir ancak ilk yıllarda bunun mümkün olmadığını, bebeğin ancak ebeveyn desteği ile sakinleştiğini unutmamak gerekir.
Başarılı bir şekilde güncellendi
Başarılı bir şekilde silindi
İşleminiz gerçekleştirilirken hata oluştu.