Stresli Aile Ortamının Çocuklara Etkisi
Stresli Aile Ortamının Çocuklara Etkisi
Yaşam kalitesini etkileyen en önemli olgulardan biri şüphesiz strestir. Stresin temelinde kaygı, korku, endişe gibi duygular bulunur. Stressiz bir yaşam elbette mümkün değildir. Ancak stresi yöneterek yaşamak mümkündür. Genellikle aile üyelerinden birinin yoğun stresi tüm aileyi etkileyebilir. Her ailenin ve her üyenin stres seviyesi farklıdır.
Aileyi Etkileyen Temel Stres Başlıkları Neler Olabilir?
- Bulaşıcı olan veya olmayan hastalıklar
- Salgın veya kronik hastalıklar
- Psikolojik rahatsızlıklar
- Ekonomik durum
- Hayatlarında yer edinmiş, aileden veya çevreden bir yakının kaybı
- Toplumsal yaşantı ve çevre beklentileri
- İkinci-üçüncü çocuk doğumu
- Fiziksel veya duygusal uzaklık- yalnızlık
- Şiddet- Kavga
- Yeni bir yere taşınma
- İş değişimi veya yoğun iş temposu
- Kök ailelerle problemler
- Toplumsal sorunlar vb.
Tüm bu başlıklar ailelere veya bireylere göre farklılaştırılarak çoğaltılabilir. Yaşanan problemler uygun şekilde tanımlanıp çözüm planları oluşturulamadığında bireyler kendilerini depresif, yorgun, gergin, halsiz, tahammülsüz veya öfkeli hissedebilirler. Uyumada ve sabahları uyanmada güçlük çekerken iştah kaybı veya fazlasıyla yemek yeme eğilimi görülebilir. Zararlı madde kullanımında artış da gözlenebilir.
Çocuklar Evdeki Stres Durumundan Nasıl Etkilenir?
Çocuklar duygu ve düşüncelerini yetişkinler kadar zengin ifade edemezler. Dil gelişimleri yetişkinler kadar gelişmiş değildir. Bu nedenle ifade etmekte güçlük çektikleri sorunlar davranış problemleri olarak karşımıza çıkabilir. Ailesinde ve evinde ağır stres gözlemleyen ve yaşayan çocuklar belirli davranışlarla sinyal vermeye başlarlar.
- Parmak emme
- Altını ıslatma
- Öfke krizleri
- Uyumakta güçlük
- Huzursuz kıpırdanmalar
- Devamlı üzgün ve yorgun mimikler
- Tahammülde azalma
- Akademik başarısında düşüş
- Vurma, kırma gibi agresif davranışlar
- İştahsızlık veya aşırı yeme
- Okula gitmekte ve evden ayrılmakta isteksizlik
- Halsizlik veya kontrolsüz aşırı hareket
- Etkinliklere ve aktivitelere isteksizlik
Bu Durumlarda Çocuklar İçin Neler Yapılabilir?
- Öncelikle önemli yaşam olaylarında herhangi bir girişimde bulunmadan önce mutlaka bir psikolojik danışman veya psikologdan destek alınmalı.
- Çocuklar stres veren olaylara doğrudan maruz bırakılmamalı. Önce güvende hissettirilmeli.
- Sevgi ve değerlilik duyguları sözel veya fiziksel olarak çocuğa yansıtılmalı.
- Çocuğa duygularını ve düşüncelerini ifade etme fırsatı verilmeli. Çünkü çocuklar bazen yaşanan stres durumunun kendi suçları olduğunu düşünerek kendilerini suçlu veya çaresiz hissedebilirler. Bu anlamda ne hissettiğini anlamak önemlidir.
- Çocuğun sevdiği ve ona iyi gelen kişilerle vakit geçirmesi desteklenmeli.
- Sanat veya spor aktivitelerine katılımı sağlanarak bedensel ve duygusal olarak rahatlaması sağlanmalı.
- Bir uzman ile detaylıca görüştükten sonra uygun pedagojik yönerge ve yöntemlerle stres durumu sakin ve güvenilir şekilde çocuğa anlatılmalı. Gerekirse uzman ile çocuk birlikte çalışmalı.
Oksijen maskesini önce kendimize takalım. Kendimiz hayatta kalalım ki çocuğumuzu da hayatta tutabilelim. Yaşadığınız stres durumu ile alakalı psikolojik destek alabilirsiniz. Öte yandan bu zor süreçlerde ara ara size iyi gelen şeyleri de saptayıp gerçekleştirerek küçük adımlar atabilirsiniz.