3 yaş boy kilo gelişimi kız ve erkek çocuklarda farklıdır;
3 yaşındaki kız çocuğun ortalama kilosu 14 kg’dir, ortalama boyu ise 95.0 cm’dir.
3 yaş erkek boy kilo için ortalama kilosu 14.6 kg’dir, ortalama boyu ise 95.3 cm’dir.
3 yaşındaki çocuğun yemek seçimleri günden güne değişebilir, bir gün bir yemeği severek yiyorken başka bir gün onu yemeyi reddedebilir, önemli olan yemek masasında ona çeşitli sağlıklı yemekler sunuyor olmanız ve hangilerini ne kadar yiyeceğini kendi seçiyor olmasıdır. Tanıdık ve sevdiği yemeklerin yanında, arada sırada onu sadece küçük bir parça yeni bir yemekten tatması için destekleyin ama onu zorlamamanız önemli, ve bu yeni tattığı yemekten hemen 1 porsiyon yemesini beklemeyin. Çocuğun her öğün protein, tahıl ve sebze grubundan yemekler yiyor olması sağlığı için önemlidir. Ara öğünlerde çikolata ve şekerli gıdalar yerine meyve tüketmesi de sağlıklı olacaktır.
3 yaşındaki çocuğun dil yetisi biraz daha gelişmiş olduğu için bu dönemde size birçok soru sormaya başlar, şu sıra “Yapraklar niye dökülür?” veya “Deniz neden mavi?” gibi öğrenmeye yönelik sorular duymanız muhtemeldir. “Benzer” ve “farklı” kavramlarını anlarlar, nesnelerin büyüklüklerini, şekillerini, renklerini karşılaştırıp ayırabilmeye başlarlar. Hayal güçleri büyük yükselişe geçtiği için artık taklit oyunlarını daha yaratıcı şekilde oynadıklarını gözlemleyebilirsiniz, aynı şekilde, gelişen hayal güçleri dolayısıyla eskiden var olmayan korkular geliştirebilirler, örneğin evin içinde saklanan bir canavar olduğuna inanmak gibi. Anlattığınız hikayelerin bazı kısımlarını hatırlarlar. Zaman kavramını daha iyi algılamaya başlarlar: Sabah, öğlen, akşam. Saymayı biraz biraz öğrenmeye başlayabilirler: Örneğin, oyuncak küplerini 1,2,3 diyerek üst üste koymayı öğretebilirsiniz, sayılan şeyi görsel olarak görmedikçe akıllarından bir şey sayma becerisine henüz sahip değillerdir. Yaşına uygun olan puzzle ları yapabilirler, kendi yaşının ilerisinde olan oyun ve oyuncakları almaktan kaçının (Üst seviye legolar gibi), çocuğun sürekli olarak kabileyetinin üstünde bir şeye maruz kalması psikolojisini negatif şekilde etkileyecektir, kendi yaşının legoları veya kendi yaşına uygun diğer oyunlar gelişimi için çok daha faydalı olacaktır.
Çocuğunuzun tüm gelişim süreçlerini detaylı takip edebilmek için ÇocukluDünya’nın Bebek Gelişimi Kategorisini incelemeyi unutmayın!
3 yaşındaki çocuk bazı şeyleri kendi kendine yapmayı öğrenmiş olsa da henüz her şeyi yapabilecek fiziksel kabileyeti yoktur; Aynı şekilde, daha fazla sözcük biliyor hatta bazı cümleler kurabiliyor olsa bile henüz tüm duygu ve düşüncelerini sözel olarak ifade etme becerisine sahip değildir, bu nedenlerden dolayı bir şeyleri istediği gibi yapamayınca veya kendini anlatamayınca bazı öfke patlamaları yaşayabilir çünkü fiziksel ve sözel sınırlılığı onda öfke yaratmaktadır. Bazı ihtiyaçlarını (Sıkılmak, yorgunluk, açlık vs.) sözel olarak ifade etmeyi bilmediğinden de bağırarak, ağlayarak ya da yere yatarak bu ihtiyacını belli etmeye ve sizin anlamanızı sağlamaya çalışabilir. Bu bilgilerin farkında olmak ve bu yaştaki çocuk için bunun normal olduğunu bilmek çocuğa karşı olan tutumunuzda büyük önem taşır. Öfke ve ağlama krizlerinin daha az yaşanması için çocuğunuza kızmak yerine çocuğun duygu ve düşüncelerini daha sözel ve işlevsel biçimde ifade edebilmesi için ona çeşitli duygu aktiviteleri ile duyguları anlamayı ve onları birbirinden ayırmayı öğretebilirsiniz, çocuğunuz duygularını tanıdıktan sonra da onunla duyguları sözel olarak ifade etmeye yönelik çalışmalar yapabilirsiniz. Aynı şekilde ince motor ve kaba motor aktiviteleri çocuğunuzun fiziksel gelişimi için destekleyici olacaktır.
Onaylamadığınız davranışlar için çocuğun o anki duygusunu kabul ederek yapıcı şekilde sınırlar koyun sonrasında ise ona bir alternatif verin, örneğin, “Evet şu an kızgın olduğunu anlıyorum ama evdeki eşyalar etrafa fırlatmak için değil, onun yerine oyuncaklarını bir kutuya atabilirsin.” diyebilirsiniz. Bu şekilde çocuk duygusunun anlaşıldığını ve kendisinin kabul edildiğini, yalnızca yaptığı davranışın doğru olmadığını anlamış olur. Eğer çocuğa sınırlamalar getirirken, davranışıyla birlikte öz benliğini de onaylamadığınız mesajını verirseniz çocuğun hem özsaygısı zedelenir hem de çocuk inadına o davranışı devam ettirebilir yani onaylamadığınız bir davranış gözlemlediğinizde: “Sen çok kötü bir çocuksun.” diyerek özbenliğine saldırıda bulunmak yerine çocuğun duygusunu onaylayın, davranış konusunda sınırı belirtin ve ona daha işlevsel bir alternatif verin, bu tekniği sakince uygulamanız da büyük önem taşımaktadır. Bu teknikle koyduğunuz sınırlamalarda tutarlı olmanız da önemlidir, sınırlama getirdiğiniz şeye daha sonradan izin vermek çocukta dengesizlik yaratacaktır. Koyduğunuz sınırlar veya açıklamasını yaparak vermediğiniz izinler durumunda çocuk ağlayıp dövünürse, istediği şeyi ona vermeyin, kararınızda tutarlı olun, ağlayıp dövündüğü zaman kararlılığınızı bozduğunuz durumda çocuk istediğini elde etmek için hep bu yola başvurur.
***** ***** *****
Uzmanlarımız ÇocukluDünya Premium Üyelerinin sorularını cevaplıyor. Siz de üye olup, soru sorabilirsiniz.
Merhaba hocam kızım 33 aylık. Kızım bu aralar hep aynı kıyafetleri giymek istiyor . Bir türlü vazgeçiremiyorum. Bu sıcakta hep uzun kollu penyeler giyiyor. Birkaçını sakladım ama kalan 3 tane “bunlar benim en sevdiğim kıyafetler“ diyerek ısrarcı oluyor. Ona danışarak kısa kollu giysiler almama rağmen bir türlü giydiremedim. Bana yardımcı olur musunuz?
Eğitim Danışmanı, Pedagog Prof. Dr. Norma RAZON : Merhabalar
Öncelikle başka alanlarda da böyle takılmaları, tutturmaları var mı onu izleyin. Takıntılı bir çocuk olmaması için bu isteklerinin tümünün gerçekleşmemesi gerekir. Örneğin, çok sevdiği bir kıyafet ortada ise diğer kıyafeti yıkanmak üzere sabunlu suya koyun.
Örneğin, çok sevdiği diğer bir kıyafeti yeni yıkandı, ıslak diye vermeyin (gerçekten ıslak olsun). Çok sevdiği bir tişortun ayısının başka bir rengini alın. Deneyin bakalım nasıl bir sonuç alacaksınız
Kolay gelsin
Kızım 26 aylık. Bugüne kadar ekran izlemedi ancak bir aydır anlatmak istediğim masalı internetten dinledim öğrenmek için o sırada hikaye dinlemeyi keşfetti ve devamlı talep ediyor. Daha doğrusu sadece pinokyo masalı müdavimi, izlemeden dinlemesi de ekran verdiği etkiyi yaratır mı bunu sonlandırmalı mıyım?
Eğitim Danışmanı, Pedagog Prof. Dr. Norma RAZON : Merhabalar
Ekran izletmeye ne kadar geç başlatsanız o kadar iyi. İzletmeyi düşünüyorsanız günde 15 dakikayı aşmamaya özen gösterin
Çocuğun ekran bağımlısı olmaması için elinizden geleni yapın
- Görüntüsüz dinletmek
- kitap okumak, okurken kitaba ve resimlere baktırmak, sayfaları ona çevirtmek
- Ekranı izlemeden sadece anlatılanı dinlemek, dinleyerek öğrenmek
- Canlı bir şekilde anlattığınız masalı, öyküyü dinletmek
Çocuk gelişiminde çok yararlı
Kolay gelsin
3 yaşında kızım. Kreşte üst sınıfta, kendisini ısırma huyu başlamıştı. Kendi yaş grubuna aldırdık ama o sınıftan sonra ne zaman oyunlarda veya etkinliklerde 2-3 deneme yaptığı halde yapamadığı bir şey olduğunda kendisini ısırmaya devam ediyor. Kaybetmenin veya yapmamanın kazanmak ve yapmak kadar doğal bir şey olduğunu anlatmaya çalışsak da yine bu hareketine devam ediyor. Nasıl bir yol izlemeliyim?
Merhabalar
Bu yaşlarda çocuklar başarısızlık nedeniyle kırıklık ve öfke yaşadıklarında kendilerine, karşılarındakine veya önlerindeki materyale zarar verme girişimin de bulunabilirler. Bu durumda görevimiz çocuğun yaşadığı duyguyu anlamak ve isimlendirmek, istenmeyen davranışla istenen davranışı kısaca söylemektir. Örneğin küpleri üst üste koyup kule yapmak isterken küpler devrildi, çocuk öfkelendi, kendini ısırdı, küpleri fırlattı. Yapılacak olan “Görüyorum küpler devrildi, kızdın, öfkelendin. Tabii öfkelenebilirsin ama kolunu ısıramazsın ve küpleri fırlatamazsın” deyin. “Ben yanındayım, tekrar deneyebilirsin, yardım istersen bana söyleyebilirsin ama kendine ve oyuncaklara zarar veremezsin” deyin. “Oynarken kendine, bana ve küplere zarar veremezsin” diye tekrarlayın. “Hadi bakalım bir daha dene” deyin.
· Yaşadığınız başarısızlıklardan söz edebilirsiniz.
· Koluna yağlı bir krem sürebilirsiniz
· Kendine zarar verdiği için oyunu sonlandırabilirsiniz.
· Önemli olan tekrar kule yapmak için çaba harcamasıdır onu kule yapmaya teşvik edin. Başarsa da başaramasa da çabasını fark edin.
Kolay gelsin
Merhaba. Oğlum şu anda 40 aylık. Özellikle son 6 aydır inanılmaz mızmız. Her şeyi ağlayarak yapmaya çalışıyor, yapmadığımız taktirde bir şeyleri fırlatıyor, kırıyor, bana vurmaya çalışıyor. Olmayacak hareketlerle saatlerce susmadan ağlıyor. Dediğinin olmayacağını anladığında da “anne baba özür dilerim bir daha yapmayacağım” diye yanımıza geliyor. Babası bana göre daha sabırsız ve ister istemez oda agresifleşiyor. Öncelikle oğlumun bu kriz anlarında bir şeyleri fırlatıp atarken ne yapmalıyım ve her seferinde gelip özür dilediğinde nasıl davranmalıyız? Ona sarılmadığım zaman da daha hırçınlaşıyor. Bu arada kreşe gidiyor fakat kreşe başlamadan önce bu tarz hareketleri vardı. Aksine okulda daha sakin ve anlayışlı. Bize karşı çok zorlayıcı. Teşekkürler
Eğitim Danışmanı – Pedagog Prof. Dr. Norma Razon: Merhabalar
Oğlunuz bir şeyleri ağlayarak ifade ettiğinde: sakince "Ağladığın zaman anlamıyorum, ağlamadan söyle anlayayım" deyin.
İstediğini yapmadığınızda, fırlattığında, vurup kırdığında: öncelikle zarar vermesini engelleyin, canını acıtmadan elini tutun, onun seviyesine inin, gözünün içine bakın, çok alçak bir sesle " İstediğin yapılmadı kızgınsın, anlıyorum ama eşyaları fırlatıp kıramazsın, bana vuramazsın acıyor, yaptıkların hiç hoşuma gitmedi" deyin, Bağırmayın, çağırmayın, mesafeli davranın, ilgiyi kesin, yaptığınıza ara verin, oynuyorsanız oyunu sonlandırın, "Şimdi sakinleşmeliyim" deyin, konuşmayın, küsmeyin (anne babalar küsmez), ilgilenmeyin, onu bırakıp başka bir odaya geçmeyin.
Gelip özür dilediğinde: "Tamam özürünü kabul ediyorum ama ben daha sakinleşmedim" diyerek hemen konuşmayın, hemen oynamayın.
Size sarılmadan sakinleşemiyorsa, sırtı göğsünüze gelecek şekilde ona arkadan sarılın: " Sen de sakinleş, ben de sakinleşeyim" demekle yetinin. Mesafeli davranışınızı bir süre devam ettirin.
Onunla konuşacaksanız, kriz anında ve hemen sonrasında konuşmayın, aradan biraz zaman geçsin, ortam rahat ve keyifli olunca konuşun "Ağlamadan konuştuğunda, zarar vermeden bir şey istediğinde, seni anlıyorum. Kızdığında da kendine karşındakine ve eşyaya zarar veremezsin, çok kızgınsan yastığa vurabilirsin. Bir daha bunları tekrarlamanı istemiyorum, bu davranışların hiç hoşuma gitmiyor" diye vurgulayın.
Bir çocuk kızabilir, ağlayabilir, hiçbir zaman annesine babasına büyüğüne vuramaz.
Bu davranışı bugün sonlandırılmalı, vurmadan bağırmadan, sabır ve kararlılıkla.
Kolay gelsin
İlginizi çekebilecek diğer linkler:
- 1 Yaş Çocuk Gelişimi Nasıldır?
Başarılı bir şekilde güncellendi
Başarılı bir şekilde silindi
İşleminiz gerçekleştirilirken hata oluştu.