Bebeklik döneminin ilk yılını bitirirken bedeni güçlenen, yürüyen veya yürümeye hazır olan çocuk, ufak tefek sesler çıkararak, tek tük hece ve sözcükler söyleyerek iletişim kurmaya başlar, ses ve hareketlerle isteklerini ifade etmeyi dener, el ve parmak becerileri gelişir. Tutma yakalama kendine çekme gibi hareketleri becerir.
2 yaşlarında çocuk yetişkine bağımlılıktan kurtulmaya başlar, el ayak becerileri gelişir, yürür koşar bir yerden bir yere eşya taşır, konuşmada ve iletişim becerilerinde büyük bir gelişme görülür. Bu dönemde “bu ne” soruları belirir, nesneleri isimlendirme ile dil gelişiminde ilerleme olur, taklit yoluyla öğrenme hızlanır. Gücünü ve becerilerini gösterme isteği, özgürleşme çabası fark edilir.
2 yaş dolaylarında bebekliğin sonlanmasıyla, ilk çocukluk başlar ve 5-6 yaşına kadar sürer. Bebekliğin sonu “2 yaştır” deyince, bu kesin bir yaş değildir, bazı çocuklarda 2 yaşından birkaç ay önce, bazılarında 2 yaşından birkaç ay sonra olabilir.
Çocuk büyürken, gelişim eğrisi giderek yükselen düzgün bir eğri görünümünde değildir. Gelişim sırasında, kısa veya uzun duraklamalar, ileri geri gidişler, ani yükselişler olur, bu doğaldır. Bir dönem ılımlı, uyumlu olan çocuk, bir sonraki dönem uyumsuz, hırçın olabilir. Anne baba çocuk gelişimindeki bu değişikliklere hazırlıklı olmalıdır.
3 yaş çocuğu bedensel açıdan birçok beceri kazanmıştır: yürür, atlar, zıplar, tırmanır, iner çıkar. El becerilerinden kalem-kağıt-makas kullanımı gelişir. Kendi kendine rahatça yiyebilir. Soyunmayı dener. Konuşur, adını yaşını söyler. Nasıl diye soru sorar, sayar, çevresini keşfederken merak ettiklerini sorgular, öğrenmeye çalışır. Akranlarıyla oynamaktan, oyun sınıflarına katılmaktan, grup halinde şarkı söyleyip dans etmekten hoşlanır.
4 yaş çocuğunun beden hakimiyeti ve dengesi iyidir. El becerileri gelişmiştir, çizimleri anlam kazanır, Konuşmaları gelişmiştir, kendisine verilen talimatı anlar ve yerine getirir. Grup içinde komutlara uygun davranır. Yaşıtları ile oynar, grup oyunlarına katılır. Öğrenme merakı giderek arttığından, soruları bitmez.
5 yaş çocuğu bedensel olarak her türlü hareketi yapmaya hazırdır. Atlar, zıplar, tırmanır, becerilerini sergilemekten ve izlenmekten hoşlanır. Masa başı aktiviteleri ile vakit geçirir. Keser, yapıştırır, çizer kopyalar, yaptıklarını sergiler, konuşur, derdini ve duygularını anlatır, talimatı anlar ve yapar, kendi işlerini yapmayı sever, bir grubun elemanı olmayı başarır, bu yaşta gelişimin tüm yüzlerinde bir uyum bir olgunlaşma dikkat çeker, bu nedenle uzmanlar 5 yaşa: altın çağ adını verirler.
6 yaş çocuğu bedensel olarak öyle gelişmiştir ki sporda kendini gösterebilir, hızlı hareket edebilir. El becerileri, yazma, çizme, resim yapmaya hazırdır. Konuşması, kendini ifade etmeye, istek ve itirazlarını dile getirmeye müsaittir. Zekası iyi bir seviyeye ulaşmıştır. Okul olgunluğu, akademik alanda başarılı olmasına imkan verir. Okumayı yazmayı öğrenmesi ufkunu geliştirir. Sosyal grubun bir üyesi olmaya hazırdır. Ait olduğu grubun kural ve sorumluluklarını kavrar ve yerine getirir. Altı yaş çocuğu her şeyi sorgular: Allah’ı, doğumu, ölümü, cinselliği.
Anne babanın ölmesinden korkar, korku ve kaygısı onu hırçınlaştırır.
5 yaşın altın çağ özelliklerinden sonra 6 yaş olumsuzluklar dönemidir.
Her yaşı 1-2 cümle ile özetledikten sonra şu duruma dikkat çekmek istiyorum: Bebeklikten çıkışta 2 yaş krizlerini yaşayan çocuk, genelde 3 yaşını sakin geçirir. 2 yaşta çabuk öfkelenen çocuğun yerini 3 yaşta uyumlu bir çocuk alır. 3 yaşını sakin geçiren çocuk, 4 yaşında daha bilinçli olduğundan isteklerini ifade edebildiğini, kendisine zorla bir şey yaptıramayacağını fark eder. Bir şey istediğinde ısrarcı davranır. Söyleneni yapmak istemeğinde mızırdanır, kolay ve sık ağlar. Altın çağ olarak adlandırılan 5 yaş, anne babaların çocukları ile en az sorun yaşadıkları yaştır. Sanki çocuk aniden büyümüş, olgunlaşmıştır. 6 yaş, aileleri şaşırtan, hatta endişelendiren bir yaştır. Oysa bu yaşta zeka, dil, mantık, muhakeme hayret verici bir gelişim göstermiştir. Anlama, kavrama becerisi ile dikkat çeken çocuğun davranışları, 2 yaş çocuğunkini andırır. 6 yaşında: karşı çıkma, itiraz, tutturma, inatlaşma, her alanda negatiflik, istediğini elde etmek için her yolu deneme, anne babayı bezdirme davranışları yoğundur.
Anne baba 2 yaşındaki çocuğu ile yaşadığı sorunları 6 yaş ile de yaşar.
3 - 6 yaş çocuklarında sıklıkla zorluk yaşanan alanlar:
● Yemek
● Uyku
● Tuvalet
● Mastürbasyon
● Parmak emme
● Tırnak yeme
● Okul fobisi
● Söz dinlememe /disiplin kurallarına uymama
● Tikler
● Aşırı hareketlilik, dikkat dağınıklığı ve özel öğrenme güçlükleri
● Konuşma bozuklukları
● Çekingenlik/ taşkınlık (dönemsel olabilir)
● Arkadaşlık
● Hobi edinme
● Yavaşlık, üşengeçlik, hizmet bekleme
● Kardeş kavgaları
● Öğrenmeyi reddetme
● İletişim (Anne baba, kardeş, akranla)
● Bencillik
Yeme zorluklarını yarın akşam ele alacağız. Bu sorunlardan hangisi izleyiciler tarafından sorulursa, onu ele alalım.
● Yatağında yatmak istememe, odasının dışında uyumak isteme, uyuyunca yatağına taşınmak isteme, anne baba ile veya yatağında yatmak isteme
● Sallanarak kucakta uyutulmak isteme
● Uyuyana kadar yetişkini odasında bekletme
● Ten teması isteme, uyuyana kadar ebeveynin elini -parmağını tutmak isteme
● Yatarken saatlerce kitap okunmasını isteme
● Yatmamakta, uyumamakta direnme
● Kendi uyumadan anne babanın uyumasını istememe
● Anne babanın çıkmasını istememe
● Uyuduktan bir süre sonra uyanma, anne baba yatağına gitme, onları uyandırma, sabaha kadar orada uyuma
● Gece yemek, süt, oyun, TV isteme
● Sabaha kadar anne/ baba ile uyumak isteme
● Karanlıktan, yalnız kalmaktan, rüya ve kabus görmekten korkma
● Sık uyanma, kesintisiz uyuyamama
● Ağlayarak uyanma
● Evde öğlen uyuma okulda uyumama veya tersi
● Bu zorlukların bir kısmı daha önce uyku alışkanlığını kazanmış olanlarda aniden belirebilir.
Bu zorluklar henüz uyku alışkanlığını kazanmamış olanlarda görülebilir.
Burada altın kural:
● Yatma kalkma saatini belirleme
● Yatma rutini oluşturma, sabırlı, kararlı, tutarlı davranma
● Gerekirse uyuyana kadar odasında ten teması kurmadan bekleme, adım adım alıştırarak o uyumadan yetişkinin odadan çıkmasını sağlama
● Uyku düzensizliğinin nedenine göre onu destekleme
● Korkularıyla baş etmesine yardım
● Profesyonel yardım alma
● Tuvalet alışkanlığını kazanamama
● Gece ve gündüz bezden kurtulamama
● Çişini söyleme, oturağa yapma ancak dışkılarken bez takılmasını isteme
● Tuvalet alışkanlığını kazandıktan sonra geri dönüş yaşama (travma, kardeş gelişi, anüsün acıması, korkutulma, aşırı titiz yetişkin baskısı nedeniyle)
● Evde kaçırma ev dışında kaçırmama veya tam tersi
● Kendini temizlemeyi reddetme, temizlenmeyi bekleme
● Tuvalette yalnız durmama
● Tuvalet ihtiyacını giderirken elinin tutulmasını veya kitap okunmasını bekleme, tablet isteme
● 2- 3 yaşa kadar gündüz, 3-5 yaşa kadar gece görülebilir
● Sadece gündüz, sadece gece olabilir. / hem gece hem gündüz olabilir
● Erkeklerde kızlardan daha yaygın (2 kat).
Alt ıslatmada gelişimsel nedenler olabilir.
● Ailede birilerinin geç kurtulmuş olması
● Kontrolün kazanılmamış olması
● Böbrek ve idrar yolu sorunları
Önce tıp uzmanı görüşü alınır. Tıbbi bir sorun yoksa, psikolojik nedenler araştırılır.● Kardeş doğumu
● Anne babanın aşırı titizliği, aceleci tutumu, baskısı
● İlgisizlik veya aşırı ilgi
● Kıyaslanma
● Korku, endişe
Önce tıbbi nedenler araştırılmalı, eğer yoksa psikolojik nedenler araştırılır
● Anne babanın titizliği, telaşı, acelesi, baskısı
● Katı tutum
● İlgisizlik veya aşırı ilgi
● alay, tehdit, utandırma, iğrendirme,
Azar, ceza
Çözüm: Anne baba bakıcının anlayışlı, sabırlı, kararlı olması, çocuğu iyi izlemesi, ne kadar sıklıkla idrara çıktığını saptaması, günün hangi saatlerinde dışkıladığını belirlemesi.
Tuvalet alışkanlığını kazandırmak için sistematik olarak çalışmasıdır. Ebeveynin sorunu çözemediği durumlarda, profesyonel destek yararlı olur.
Mastürbasyon: çocuğun cinsel organını uyarmasıdır. Kız veya erkek çocuğun cinsel organı ile oynadığını görmek, kendini uyardığını fark etmek, çocuğun kan ter içinde kaldığını izlemek, ailede endişe hatta panik yaratır. Çocuk, tesadüfen keşfettiği bir hareketi hoşlandığı için sürdürür. Bazen de sıkıldığı kendini yalnız hissettiği veya dikkat çekmek için yapar. Bu hareketi “ayıptır” veya ”günahtır” diye durdurmaya çalışmak hatadır.
Azar, ceza, tehdit, korkutmak, suçluluk duygusu uyandırmak yanlıştır. Önemli olan çocuğa bu hareketin insan içinde yapılmaması gerektiğinin öğretilmesidir.
Bebeklikte sık görülen bu alışkanlığın çocuk büyüdükçe kaybolması beklenir. Diş doktorları, ortodonti uzmanları iki yaşından sonra devam etmesinin diş ve damak yapısını bozduğunu söylerler.
● Çocuk alışkanlık olarak emebilir.
● Taklit nedeniyle emebilir.
● Stres, sıkıntı, üzüntü yaşadığında emebilir.
● İlgisizlikten, yalnızlıktan emebilir.
Bazıları ekran karşısında, bazıları uykuya giderken, endişe güvensizlik yaşanan durumlarda emerler. Burada da pazarlık, ceza, tehdit, rüşvet işe yaramaz. Çocuğa yardımcı olabilmek için çocuğun bu alışkanlıktan kurtulmak istemesi önemlidir. Bu alışkanlığın yerine başka bir rahatlatıcı bulmak şarttır
Profesyonel yardım çok faydalı olur.
Editör′ün notu: Her yaşta olduğu gibi bu yaşlarda da oyunlar çocukların gelişimini desteklemekte büyük rol oynar. Eğitici oyunlar sayılar, eğitici oyunlar seti bu yaşlarda daha çok öne çıkar.
Başarılı bir şekilde güncellendi
Başarılı bir şekilde silindi
İşleminiz gerçekleştirilirken hata oluştu.