Çocuklara Evdeki Tehlikelerden Korunmayı Öğretmenin Önemi
Çocuklarımız bizim için çok değerli. Elbette ki çocuklarımızın büyüme sürecinde onları korumak adına birçok çaba sarf ediyoruz ancak her zaman yanlarında olamayabiliyoruz. Özellikle de çocuklarımız büyüyüp ayaklandıklarında daha farklı müdahalelerde bulunmamız gerekebiliyor. Evde, okulda, parkta birçok tehlikeyle karşılaşabiliyorlar ve bizim yanlarında olmadığımız durumlarda onların da kendilerini korumayı öğrenmesi gerekiyor. Burada da en büyük görev ailelere düşüyor. Peki aileler, adım adım çocuklarına bu eğitimi nasıl verebilir? Bu eğitim verilirken nelere dikkat etmeliler?
Çocuklara Evdeki Tehlikelerden Korunma Eğitimi Verilirken Nelere Dikkat Edilmeli?
- Çocuklar tehlikelerden aşırı bir boyutta korkmamalı. Korkmamalı derken bir miktar korku olması önemli ama bu korkunun seviyesi iyi ayarlanmalı. Çocuklar korkmalı ki bir tepki verebilsinler, ona göre davransınlar ancak fazla bir korku durumunda bu durum ters tepebilir ve çocuklar korkudan tepkisiz kalabilir veya yanlış bir müdahalede bulunabilir.
- Çocuklarımızı tehdit etmekten kaçınmalıyız. Tehdit durumunda çocuklarımız asıl hedeflerinden sapabilir. Korkulan unsurun yerini aile alabilir veya çocuklar ailelerine inat korkmuyormuş gibi davranıp tehlikelere maruz kalabilir.
- Aşırı uyarılardan kaçınmalıyız ve çocuklarımızın üstüne fazla gitmemeliyiz.
- Genel uyarılardan kaçınmalıyız. “Koşamazsın!” demek yerine daha spesifik bir şekilde “Koşarken etrafına dikkat etmelisin. Masaya, kapıya çarpabilirsin.” diyebiliriz.
- Öz güvenlerini zedelemeyecek şekilde uyarılarda bulunmayız. “Bunu yapamazsın!” tarzında sert ve öz güven kırıcı ifadelerden mümkün olduğunca kaçınmalıyız.
- Direkt olarak “Yasak!” demek yerine neden yapılmaması gerektiğini çocuğunuzun yaş grubuna göre anlayabileceği bir şekilde açıklayabilirsiniz.
Alacağımız Önlemler Yaşa Göre Farklılık Gösterir mi?
Evet. Her yaşın farklı bir önlem gerektirdiğini bilmemiz gerekiyor. Evdeki tehlikeler her yaş grubuna farklı şekilde anlatılmalıdır ve ev ortamı da buna göre düzenlenmelidir. 0-3 yaş aralığındaki çocuklara anlatım ile 10 yaşındaki çocuğa anlatım aynı olmamalıdır. 0-3 yaş aralığı korunmaya daha çok muhtaçtır ve bu durumda daha çok aileler müdahalede bulunmalıdır. Çocuklar büyüdükçe ve bir şeyleri kendi başlarına yapmaya başladıkça artık kendi kendilerini korumayı öğrenmeleri gerekir. Özellikle 3 yaşından sonra çocuklarda aileden bağımsız hareket etme durumu başlar ve merakla her şeyi denemeye başlarlar. Her şeye dokunurlar, tadarlar. Aileler ise çocuklarının her hareketine yetişemeyebilir. Çocuğun kendi kendini korumayı öğrenmesi gerekir. Bu “kendi kendini koruma” durumu da ailenin ve etrafındaki insanların uyarılarıyla gerçekleşir.
Çocuklara Tehlike Durumunu Nasıl Anlatabiliriz? Evde Tehlike Durumda Ne Yapmalarını Nasıl Öğretebiliriz?
Çocuğunuza sakin bir şekilde tehlikeli durumları açıklayabilirsiniz. Neden tehlikeli olduğunu ve sonucunda neler olabileceğini kısaca anlatabilirsiniz. Örneğin evdeki kesici aletler, sivri eşyalar, kimyasal maddeler saklanabilir veya çocuğun erişebileceği noktalardan uzaklaştırılabilir. Mobilyalar, eşyalar çocuklara göre düzenlenebilir ancak çocukların merak duygusu baskın geldiğinde her şeyin saklanmış olması onlara daha çekici gelebilir ve onlarda daha çok merak uyandırabilir. Bu sebeple her şeyi kaldırmak ve saklamak yerine bazı şeyleri yavaşça keşfetmesine izin verebilirsiniz. Bunun yanı sıra bazı küçük deneyimleri yaşamasına izin verebilirsiniz. Bazen kendileri deneyip yanıldıklarında o davranıştan uzaklaşmaları daha kolay olabiliyor. Örneğin sıcak bir bardağa dokunmaması gerekiyorsa ve çocuk ısrarla bunu yapmak istiyorsa kendi kontrolünüz dahilinde çok kısa bir süreliğine izin verebilirsiniz. Tabii ki buradaki kontrol oranı çok önemli, deneme-yanılma yöntemini büyük tehlike içermeyen durumlarda denemek daha sağlıklı olabilir.
Çocuklara Yardım İstemeyi Öğretin
Ne olursa olsun çocuklar evdeki her tehlikeyle tek başlarına baş edemeyebilir. Böyle bir durumda ebeveynlerine söylemekten ziyade onlardan çekinerek sorunu kendi başlarına halletmeye çalışabilirler. Çocuklarınıza her zaman yanlarında olduğunuzu ve her ne olursa olsun onlar için elinizden geleni yapabileceğinizi söyleyebilirsiniz. Kendilerini güvende hissedeceklerdir. Kendi başlarına baş halledemeyecekleri bir durumla karşılaştıklarında ise çekinmeden sizden yardım isteyebileceklerdir. Sizden yardım istemenin dışında ambulans çağırmayı da öğretmeniz her türlü ihtimale karşı hazırlıklı olmanızı sağlayacaktır. Siz evde olmadığınızda ve çocuğunuzun tek başına halledemeyeceği bir durum söz konusu olduğunda ambulansı veya polisi aramayı bilmesi hayat kurtarıcı nitelikte olabilir. Günümüzde bu aramalar sıklıkla suistimal edilse de çocuklara gerçekten acil olan durumlarda aramaları gerektiği, acil olmayan durumlarda ise kesinlikle bu numaraları aramamaları gerektiği öğretilebilir ve birçok kazanın önüne geçilebilir. Ayrıca her ihtimale karşı anne ve babanın da numarası ezberletilmelidir.
Temel İlk Yardım Eğitimi Öğretin
Çocuğunuz belirli bir yaşa geldiğinde ve gerekli olgunluğa eriştiğinde temel ilk yardım bilgisi öğretmeniz çok faydalı olacaktır. Ne olursa olsun kendine ilk müdahaleyi yapabilmesi iyi olacaktır. Örneğin çocuğunuzun bir yeri kanadığında hemen o bölgeyi dezenfekte edip kısa bir tampon uygulaması gerektiğini bilmesi, fazla kan kaybı yaşamasını ve mikrop kapmasını ilk aşamada önleyecektir. İlk yardım eğitimi konusunda önce aileler bilinçlendirilmelidir daha sonra da çocuklar.
Paniğe Kapılmayın
Acil bir durumda, bir kaza anında paniğe kapılmamak da çok önemlidir. Ailenin panik hâli çocuğu da etkileyebilir. Böyle bir durumda sakince müdahale edilmelidir ve çocuğa da sakin kalması öğretilmelidir. Böylelikle çocuğunuz evde tek başına kaldığında herhangi bir tehlikeyle karşılaşırsa soğukkanlı bir şekilde duruma müdahale edebilecektir.
Bu yazı Helinnaz Taş tarafından hazırlanmıştır.