Geleneksel Çocuk Oyunları

Geleneksel çocuk oyunu misketler

Geleneksel çocuk oyunları ile küçükken ne kadar çok eğlenirdik. Hepimizin içinde nostaljik olarak çocuklarımızın da bu geleneksel çocuk oyunları ile oynamaları ve büyümeleri var. Birçoğumuz bu oyunlarla saatler geçirirdik. Hatta çoğu zaman oyuna dalıp eve geç gelirdik. Aşağıda geleneksel oyunları sizler için derledik

Geleneksel Çocuk Oyunları

Mendil kapmaca

Oyuncular iki eşit gruba ayrılır ve karşılıklı olarak sıra halinde dizilirler. İki sıranın ortasına çizgi çekilir ve kaptan seçilir. Kaptan bu çizginin üzerinde mendili elinde tutarak oyuncuların isimlerini veya sıra numaralarını söyler. İki gruptan da oyuncular koşar ve mendili kapmaya çalışır. Mendili kapamayan oyuncu mendili kapan oyuncuyu kovalar. Mendili kapan oyuncu yakalanmadan eski yerine dönerse, kovalayan oyuncu oyundan çıkar. Eğer yakalanır ve mendili kaptırırsa oyundan kendisi çıkar. Oyun belirlenen tur sayısında biter ve oyuncu sayısı daha fazla olan grup oyunu kazanır.
Mendil Kapmaca:
Ortada mendili tutacak biri seçilir. Sonra çocuklar aldım verdim ben seni yendim oyunuyla iki gruba ayrılırlar. Çizgilerden çıkış yapan çocuklar arasında mendili yakalayan yakalayamayanı mendille ebelemeye çalışır.

Yedi kiremit

Oyuncular iki eşit gruba ayrılır ve ortaya yedi adet kiremit üst üste dizilir. Oyuna ilk başlayacak grup seçilir. Seçilen gruptaki oyuncu kiremitleri topla devirmeye çalışır. Eğer devirirse, oyuncu diğer grubu topla vurma hakkını kazanmış olur. Bu gruptaki oyuncular topla vurulmamaya çalışırlar ve oyunun sonunda en çok kişi vurmuş olan grup oyunu kazanmış olur. Eskiden beri oynanan ve özellikle erkek çocuklarının sevdiği geleneksel çocuk oyunlarından biridir.

1. Kutu kutu pense

Özellikle okul öncesi çocukların rahatlıkla oynayabileceği oyunlardan biridir. Oyuncular halka şeklini alarak el ele tutuşurlar. Daha sonra oyunun şarkısını söyleyerek sağa ya da sola dönmeye başlarlar: “Kutu kutu pense, Elmayı yense, Arkadaşım (isim), Arkasını dönse”. İsmi söylenen oyuncu arkasını döner ve yine el ele tutuşarak oyuna arkası dönük devam eder. Bütün oyuncular arkasını döndükten sonra şarkı “Bütün çocuklar önüne dönse” şeklinde söylenir ve oyuncular önlerine dönerler. Bu oyunda kazanan/kaybeden olmaz.

Yerden yüksek

Bu oyun koşma ve kovalamaca içerdiğinden oldukça hareketlidir. Geleneksel çocuk oyun olmasına ek olarak günümüzün çocuklarının da çok sevdiği bir oyundur. Önce oyun için bir ebe seçilir. Ebe kendiyle aynı yükseklikte olanları ebelemeye çalışır. Kendinden yüksekte olanları ise ebeleyemez. Oyuncular sürekli yer değiştirip ebelenmeden yerden yüksek bir yere kaçmaya çalışırlar. Eğer ebe, oyunculardan birini yakalarsa, yeni ebe yakalanan oyuncu olur. Bu oyun, oyun parkı gibi farklı zemin yükseklikleri olan alanlarda rahatlıkla oynanabilir.

Misket

Misket geleneksel çocuk oyunları arasında en sevilenlerinden biridir. Özellikle de erkek çocuklar cam veya mermerden yapılan misketlerle oynamayı severler. Bu oyunda oyuncu sınırı yoktur. Misket iki şekilde oynanabilir; yan yana dizmece veya kuyu. Dizmece türünde amaç arka arkaya dizilmiş misketleri bir adet misketle vurmaya çalışmaktır. Çoğunlukla sıranın en başındaki misketi vuran oyuncu, o sıradaki bütün misketleri kazanır. Kuyu türünde ise, toprağa ufak bir kuyu kazılır ve misketler içine yerleştirilir. Oyuncular bir adet misketle kuyunun içindeki misketleri vurarak dışarı çıkarmaya çalışır. Oyuncu dışarıya çıkarabildiği misketleri kazanır. Yukarıda verilen oyun örneklerine ek olarak, saklambaç oyunu da yüzyıllardır oynanan geleneksel çocuk oyunlarından biridir – ve halen eğlencelidir.

Saklambaç oyununun yanı sıra, seksek oyunu, yağ satarım bal satarım, bezirganbaşı ve istop gibi oyunlar da çocukların severek oynadığı geleneksel oyunların arasındadır.

Körebe

Oyuncular arasından bir ebe belirlenir ve gözleri bağlanır. Oyun, adını ebenin gözlerinin bağlanmasından alır. Oyuncular ebe ortada kalacak biçimde bir halka oluşturur.
“Türkü söyler döneriz,
Bil bakalım biz kimiz,
Göster bizi körebe”
sözlerini söyleyerek ve el çırparak ebenin çevresinde dönerler. Ebe bu sırada kollarını öne doğru uzatarak dokunduğu oyuncunun başını, yüzünü ve üstünü elleriyle yoklar. Kim olduğunu anlayabilirse adını söyler. Eğer tanırsa, dokunduğu oyuncu ebe olur. Tanıyamazsa, oyun aynı ebeyle sürer.

Arapsaçı

Oyuna başlamadan önce oyuncular bir daire oluşturacak şekilde yere oturur. Bir oyuncu, elindeki ip yumağını, ipin ucunu bırakmadan bir diğer oyuncuya atar. Yumağı yakalayan kişi ipi tutar ve yumağı başka birine atar. Böylece giderek büyüyen bir ağ oluşur. Oyunun ikinci bölümünde oyuncular düğümü çözmeye çalışır.

Çelik çomak

Biri uzun diğeri kısa iki sopa kullanılarak oynanır. Kısa olan ve sürekli yerde kalan sopa, uzun sopayla uç kısmına vurularak havalandırıldıktan sonra, en uzak noktaya ulaştırılmaya çalışılır. Kısa sopaya, üç kez havalandırıp vuramayan oyuncu, sırasını rakibine verir. Sopayı en uzak noktaya atan oyuncu, oyunu kazanmış olur.

Kukalı saklambaç

Tüm oyuncular oyun alanında toplanır. Aralarından bir ebe seçilir. Oyunculardan biri ortaya konan topa ya da teneke kutuya vurarak oyun alanından uzak bir noktaya atar. Tüm oyuncular ebe topu tekrar oyun alanına getirene kadar saklanır. Ebe, kukayı getirdikten sonra saklananları ararken, başka oyuncular yeniden kukayı uzağa atabilir. Ebe kimi görürse kukaya basar ve “kukaladım” der. Oyun bu şekilde devam eder.

Bülbül kafeste

Oyuncular el ele tutuşarak bir halka oluşturur. Bu halka bülbül kafesi olur. Oyuncular arasından iki-üç ‘bülbül’ seçilir. Bülbüller kafes içinde dolaşır. Oyun sırasında halkadaki oyuncular ellerini bırakarak, “bülbül kafeste” der. Bu sırada bülbüller halkanın dışına çıkmaya çalışır. Halkadaki çocuklar, bülbülleri dışarı çıkarmamak için hemen birbirlerinin ellerini tutar ve kafesin açık yerini kapatır. Kafesten kaçabilen oyuncular, oyunu kazanmış olur.

Çatlak patlak

Oyuncular ellerini, biri üstte, diğeri altta kalacak şekilde birbirlerinin avuçlarına koyarlar. Her kelimede bir oyuncu yanındaki arkadaşının avucuna vurur ve şu şarkı söylenir:
“Çatlak patlak,
yusyuvarlak,
kremalı börek,
sütlü çörek,
çek dostum çek,
arabanı yoldan çek,
çek amca çek,
burnun kanca,
al sana bir bulmaca,
bulmaca kaç parça,
veriyorum 5 parça,
1, 2, 3, 4, 5”

Birdir bir

Oyuna başlamadan önce bir ebe seçilir. Diğer 9 kişinin, ebeden 20-25 adım ötede duracakları yer belirlenir ve hepsi 3-4 adım aralıklarla dizilir. Ebe eğilip belini kamburlaştırır, atlama yapacak 9 çocuk tekerlemenin kendi numaralarına ait kısmını tam ebenin üzerinden atlarken söyler. Çocuk diğerlerinin üzerinden de atlar, en sona gelindiğinde kendisi de eğilir. Birinci sıradaki, ebenin üzerinden “birdir bir” deyip atlar ve 3-4 adım ileride o da eğilerek sırtını kamburlaştırır. Ardından ikinci sıradaki koşarak ebenin ve diğerinin üzerinden atlar ve en sona geldiğinde o da eğilir.
Devamında sırayla diğerleri de çocukların üzerinden atlar. Bu durum bir çocuğun atlamayı başaramamasına kadar devam eder. Atlayamayıp düşen, ebe seçilir.

İstop

Oyuncular bir daire oluşturur. Oyunu başlatmak için çocuklardan biri ebe olur. Ebe, oyunculardan birinin adını söyleyerek topu havaya atar. Top yere düşerken, adı söylenen oyuncu topu havada yakalarsa, başka birinin adını söyleyerek topu yeniden havaya atar.
Topu havada tutamayan çocuk, topu yerden eline aldığında “istop” diye bağırır. Kaçışan oyuncular “istop” denildiği anda oldukları yerde durmak zorundadır. Bu durumda ebe, duran oyunculardan birini topla vurmaya çalışır. Vurulan oyuncu 1 puan kaybeder ve ebe olur. Üç kere vurulmuş olana bir ad takılır ve oyun o isimle devam eder.

Aç kapıyı bezirgânbaşı kapı hakkı…

Bir zamanların en gözde çocuk oyunları arasında yer alır.
Oyuncular tekerleme aracılığıyla aralarından iki kişiyi seçerler. Bunlar bezirgânbaşı olur ve kendilerine bir isim verirler (kırmızı-yeşil, elma-armut, balık-kelebek vb.) Karşılılkı olarak el ele tutuşarak bir kapı oluştururlar.
Daha sonra diğer oyuncular bir kervan misali ardı ardına sıralanırlar ve bu kapının içinden geçerler. Bu sırada oyunun şarkısı söylenir:
“Aç kapıyı bezirgânbaşı, bezirgânbaşı…
Kapı hakkı ne alırsın, ne
verirsin, arkamdaki yadigâr olsun,
yadigâr olsun. 1 sıçan, 2 sıçan,
3’üncü de kapana kaçan.”
Bezirgânlar kapının içine aldığı oyuncuya sorarlar, “Balık mı, kelebek mi?” Kapının içindeki çocuk hangi bezirgânın adını söylerse onun arkasına geçer ve bu durum kervanın son oyuncusuna kadar devam eder.
Oyunun ikinci aşamasında bir halatı tutarak ya da birbirlerine kenetlenerek çekişmeye başlarlar. İlk hangi grup halatı bırakırsa, o grup oyunu kaybeder.

 

İp atlama

İki çocuk karşılıklı olarak ipin ucundan turarak çevirir. Çocuklar sırayla ipten atlamaya çalışırlar. İp atlarken şu tekerlemeleri söylerler:
“Laleli belkız,
İçeriye gir kız,
İpten çık kız,
Dışarıya çık kız.
Denizde dalga, hoş geldin abla,
Eteğini topla, rahat otur abla,
Etek bluz, İngiliz turist,
Nereden çıktı bu iki kız.”

Geleneksel Çocuk Oyunu: Körebe

Geleneksel Çocuk Oyunları deyince aklımıza ilk gelen oyunlardan bir tanesidir.
Oyuna başlamadan önce oyuncular içinden bir ebe belirlenir ve belirlenen bu ebe’nin gözleri bağlanır. Oyun, zaten anlayacağınız gibi adını ebenin gözlerinin bağlanmasından alır. Oyuncular toplanıp ebe ortada olacak şekilde bir halka oluşturur. Daha sonra oyuncular
“Türkü söyler döneriz,
Bil bakalım biz kimiz,
Göster bizi körebe”
sözlerini söyleyerek ve akabinde el çırparak ebenin çevresinde dönerler. Ebe ise bu sırada kollarını ileriye uzatarak dokunduğu oyuncunun başını, yüzünü ve üstünü el yordamıyla yoklar. Bunun
sonucunda kim olduğunu anlayabilirse o kişinin adını söyler. Eğer onu tanırsa, dokunduğu oyuncu ebe olur. Fakat tanıyamazsa, oyun aynı ebeyle devam eder.

Arapsaçı Nasıl Oynanır

Oyuna başlamadan önce tüm oyuncular bir daire oluşturacak şekilde yere oturur. Bir oyuncu, eline aldığı ip yumağını, ipin ucunu bırakmadan bir diğer oyuncuya atar. Yumağı yakalayan oyuncu ipi tutar ve elindeki yumağı başka bir oyuncuya atar. Böylece giderek büyüyen bir ağ meydana gelir. Oyunun ikinci bölümünde ise oyuncular atılan yumaktaki düğümü çözmeye çalışır. Ve oyun böylece devam eder.

Çelik Çomak Nasıl Oynanır

Geleneksel Çocuk Oyunları deyince aklımıza ilk gelen oyunlardan bir tanesidir.
Oyuna başlamadan önce oyun için gerekli olan biri kısacık biride uzunca iki sopa, değnek hazırlanır. Kısa olan ve sürekli yerde kalan sopa, uzun sopayla uç kısmına vurularak havalandırıldıktan sonra, amaç kısa sopayı en uzak noktaya atmaktır. Kısa sopaya, üç kez havalandırıp neticesinde kısa sopaya havada vuramayan oyuncu, sırasını rakibine verir. Sopayı en uzak noktaya atan oyuncu, çelik çomak oyununu kazanmış olur.

Kukalı saklambaç Nasıl Oynanır

Ne kadar oyuncu varsa oyun alanında toplanır. Oyuncuların içinden bir ebe seçilir. Oyunculardan biri ortaya konan topa ya da teneke kutuya vurarak oyun alanından uzak bir noktaya atar. Ne kadar oyuncu varsa ebe topu tekrar oyun alanına getirene kadar hemen saklanır. Ebe, kukayı geri yerine getirdikten sonra saklananları ararken, başka oyuncular yeniden kukayı uzağa atabilirler. Ebe kimi saklandığı yerde görürse kukaya basar ve “kukaladım” der. Oyun bu şekilde eğlenceli olarak devam eder.

Bülbül kafeste Nasıl Oynanır
Oyuncular el ele tutuşmak suretiyle alanda bir halka oluşturur. Oluşturulan bu halkaya bülbül kafesi denir. Oyuncular arasından iki-üç ‘bülbül’ seçilir. Daha sonra bülbüller kafes içinde dolaşmaya başlar. Oyun esnasında halkadaki oyuncular ellerini bırakarak, “bülbül kafeste” der. Bu sırada bülbüller ise halkanın dışına çıkmaya çalışır. Halkadaki çocuklar, bülbüllerin dışarı çıkmasını engellemek için hemen birbirlerinin ellerini tutar ve kafesin açık olan yerini kapatır. Kafesten kaçabilen oyuncular, oyunu kazanmış olur.

Çatlak patlak Nasıl Oynanır

Oyuncular oyuna başlarken ellerini, biri üstte, diğeri altta kalacakbiçimde birbirlerinin avuçlarının içine koyarlar. Her kelimede bir oyuncu yanındaki arkadaşının avucuna vurur ve şu sözleri söylenir:
“Çatlak patlak,
yusyuvarlak,
kremalı börek,
sütlü çörek,
çek dostum çek,
arabanı yoldan çek,
çek amca çek,
burnun kanca,
al sana bir bulmaca,
bulmaca kaç parça,
veriyorum 5 parça,
1, 2, 3, 4, 5”
Hem eğlenen çocuklar hem de tekerlemeleri söyleyerek diksiyonun gelişmesinde etkili olur

Birdir bir Nasıl Oynanır

Geleneksel Çocuk Oyunları deyince aklımıza ilk gelen oyunlardan bir tanesidir.
Oyuna başlamadan önce oyuncular arasından bir ebe seçilir. Diğer 9 kişinin, ebeden 20-25 adım ötede duracakları yer belirlenir ve hepsi 3-4 adım aralıklarla dizilir. Ebe eğilip belini kamburlaştırır, atlama yapacak 9 çocuk tekerlemenin kendi numaralarına ait kısmını tam ebenin üzerinden atlarken söyler. Çocuk diğerlerinin üzerinden de atlar, en sona gelindiğinde kendisi de eğilir. Birinci sıradaki, ebenin üzerinden “birdir bir” deyip atlar ve 3-4 adım ileride o da eğilerek sırtını kamburlaştırır. Ardından ikinci sıradaki koşarak ebenin ve diğerinin üzerinden atlar ve en sona geldiğinde o da eğilir.
Devamında sırayla diğerleri de çocukların üzerinden atlar. Bu durum bir çocuğun atlamayı başaramamasına kadar devam eder. Atlayamayıp düşen, ebe seçilir.

İstop Nasıl Oynanır

Oyuncular aralarında birleşerek bir daire oluşturur. Oyunun başlayabilmesi için çocuklardan biri ebe olur. Ebe olan kişi oyunculardan birinin adını söyleyerek topu havaya atar. Top yere düşeceği esnada , adı söylenen oyuncu topu havada yakalamayı başarırsa, topu yakalayan kişi başka birinin adını söyleyerek topu yeniden havaya atar.
Atılan topu havada tutamayan çocuk, topu yerden eline aldığında “istop” diye bağırır. Alandan kaçışan oyuncular “istop” denildiği anda oldukları yerde çakılı durmak zorunda. Bu durumda ebe, duran oyunculardan birini topla vurmaya çalışır. Topla vurulan oyuncu bir puan kaybeder ve ebe olur. Üç kere vurulmuş olan oyuncuya ise bir ad takılır ve oyun o takılan isimle devam eder.
Aç kapıyı bezirgânbaşı Nasıl Oynanır
Oyuncular oyuna başlarken tekerlemelerle aralarından iki kişiyi seçerler. Seçilen bu kişiler bezirgânbaşı olur ve kendilerine bir isim verirler. Bu isimler kırmızı-yeşil, elma-armut, gündüz-gece balık-kelebek gibi çoğaltılabilir. Karşılıklı el ele tutuşarak bir kapı oluştururlar.
Daha sonra diğer oyuncular ard arda sıralanır ve bezirgan başları tarafından oluşturulan bu kapının içinden geçerler. Bu esnada ise oyunun şarkısı söylenir:
“Aç kapıyı bezirgânbaşı, bezirgânbaşı…
Kapı hakkı ne alırsın, ne verirsin,
arkamdaki yadigâr olsun,
yadigâr olsun. 1 sıçan, 2 sıçan,
3’üncü de kapana kaçan.”
Bezirgânlar kapının içine aldığı oyuncuya şunu sorarlar, “Balık mı, kelebek mi (Yukarıda da belirttiğimiz seçilen bezirgan isimleri) ?” Kapının içindeki çocuk hangi bezirgânın adını söylerse onun arkasına geçer ve bu durum sıranın son oyuncusuna kadar sürer.
Oyunun ikinci bölümünde ise bir halatı tutarak ya da birbirlerine kenetlenerek çekişmeye başlarlar. İlk hangi grup ilk olarak halatı bırakırsa, o grup oyunu kaybeder.

İp atlama Nasıl Oynanır

Geleneksel Çocuk Oyunları deyince aklımıza ilk gelen oyunlardan bir tanesidir.
Oyuncular arasından seçilen İki çocuk karşılıklı olarak ipin ucundan turarak çevirir. Diğer çocuklar ise sırayla ipten atlamaya çalışırlar fakat ip atlanırken şu tekerleme söylenmelidir;
“Laleli belkız,
İçeriye gir kız,
İpten çık kız,
Dışarıya çık kız.
Denizde dalga, hoş geldin abla,
Eteğini topla, rahat otur abla,
Etek bluz, İngiliz turist,
Nereden çıktı bu iki kız.”
Yakan Top Nasıl Oynanır
Geleneksel Çocuk Oyunları deyince aklımıza ilk gelen oyunlardan bir tanesidir.
Öğrenciler arasından iki grup seçilir. Seçilen bu guruplar yazı tura ya da adımlama ile topu atan mı yoksa kaçan mı takım olacakları seçilir.
Daha sonra arada belli mesafe olacak şekilde üste ve alta öğrenciler topu atmak için dağılır. Ortada olan oyuncular ise topun değmemesi için kaçarlar. Ortadaki oyuncular topu havada tuttuklarında can kazanır. Daha sonra vuruldukça canı bitene kadar ortada kalır.
Ortada son oyuncu kaldığında ise 12 atış hakkı olur. 12 Atışta da vurulmazsa 1 sayı olmuş olur ve yine aynı takım orta da kalır.
Fakat tüm oyuncular vurulduğunda kimse kalmazsa gruplar yer değiştirir. İçerdeki öğrencileri top atmaya, daha önce top atanlar ise ortaya geçer ve oyun böyle devam eder.
Not: Oyunun oynanması için en az 4 çocuk gereklidir. 2’si top atan 2’side kaçan.

Bezirganbaşı

Bezirganbaşı tekerlemesi ile ebe seçilir. Oyuncular seçilen 2 ebenin kolları altından tekerleme eşliğinde geçerler. Başta verilen isimleri bilemeyenler ebelerin arkalarına geçerler ve 2 farklı takım oluşturulur. Ardından ortaya bir çizgi çizilir ve 2 takım çizinin gerisine ip ile kim düşecek çekişmesi yapar.

 

Aklınıza gelen başka geleneksel çocuk oyunları var mı? Belki sizin çok sevdiğiniz ama bizim listeye koymadığınız oyunlar olabilir. Bu durumda lütfen bize yazın.

 

ÇocukluDünya’da da binlerde eğitici oyun olduğunu biliyor muydunuz?  Çocuk etkinliklerini görmek için tıklayın.